40,2175$% 0.1
46,6951€% -0.4
53,9657£% -0.13
4.301,57%-0,39
6.970,00%-0,33
10.225,48%-1,28
Eril Dişil Dengesinde Tersine Dönüş: , Prenses Erkekler , kral kadınlar
Son zamanlarda bana en sık sorulan sorulardan biri “Prenses erkekler, kral kadınlar” meselesi oluyor. Erkeklerin giderek daha duygusal, kırılgan ve bazen pasif; kadınların ise güçlü, karar veren ve yönetici rolünde olması birçok kişinin dikkatini çekiyor. Bu değişim sadece yüzeyde değil, insan ruhunun derinliklerinde yaşanan bir dönüşümün göstergesi. Peki, bu durumun psikolojik ve toplumsal nedenleri nelerdir? Geçmişte işler nasıl ilerliyordu, şimdi ne değişti? Gelin, birlikte inceleyelim.
🌿 İçimizdeki Kadın ve Erkek Enerjisi
Her insanın içinde eril ve dişil enerjiler bulunur. Eril enerji, hareketi, kararlılığı, yön vermeyi simgelerken; dişil enerji; hissedebilme, besleyicilik ve alıcılığı temsil eder. Sağlıklı bir ruhsal yapı, bu iki enerjinin dengeli uyumu ile mümkündür.
Ancak günümüz toplumu ve kültürü, bu dengede ciddi değişiklikler yaratıyor. Kadınlar, yıllarca bastırılan güçlerini ortaya çıkararak “güçlü olmalıyım” yaklaşımını benimsedi. Bu süreçte, kendi içlerindeki dişil yumuşaklığı geri plana atıp eril enerjiyi fazla aktive ettiler. Öte yandan erkekler, “güçlü olmalıyım” baskısından yorgun düştü ve içlerindeki duygusal yanlarını daha fazla ifade etmeye başladı. Fakat bazen bu ifade edilme süreci, sorumluluk ve kararlılıktan kaçışa dönüşebiliyor.
⚖️ Dengenin Bozulması ve İlişkiler Üzerindeki Etkisi
Kadınların üzerindeki yük artarken, erkekler kendi rollerinde yön bulmakta zorlanıyor. Kadınlar hem duygusal hem de pratik sorumlulukları üstlenirken, erkekler duygusal dünyalarında gezinip karar vermekte tereddüt yaşayabiliyor. Bu dengesizlik ilişkilerde çatışmalar, anlaşmazlıklar ve hayal kırıklıkları yaratıyor.
🔍 Geçmişten Günümüze Roller Nasıl Değişti?
Eskiden roller net ve katıydı: Kadın evin iç dünyasının yöneticisiydi, erkek dış dünyada güçlü ve karar verici. Bu roller tek boyutluydu ama işler belliydi. Bugün ise kadınlar iş hayatında, sosyal hayatta ve ilişkilerde daha fazla söz sahibi oldu. Erkekler ise duygularıyla barışmaya başladı. Bu, olumlu bir gelişme olmakla beraber, geçiş süreci sancılı ve karmaşık.
🌀 Çözüm: İçsel Dengeyi Yeniden Kurmak
Ne kadınların güçlü olmasından, ne de erkeklerin duygusal olmasından vazgeçmek gerek. Önemli olan, her bireyin kendi içindeki eril ve dişil enerjiyi uyumlu hale getirmesi. Kadınlar güç ve yumuşaklığı bir arada taşıyabilmeli; erkekler ise duygu ve kararlılığı dengeli yaşayabilmeli.
İlişkiler ancak bu denge sağlandığında, yani eril ve dişil enerjiler uyum içinde dans ettiğinde sağlıklı ve doyurucu olur.
Belki de bugün bize en çok ihtiyaç duyulan, “prenses” ya da “kral” rollerine sıkışmak değil; kendi içimizdeki eril ve dişil enerjileri anlamak, kabul etmek ve barış içinde yaşamaktır. Çünkü gerçek güç, başkalarının beklentileri ya da kalıpları değil, kendimizle kurduğumuz derin bağda saklıdır.
Ve belki de asıl soru şu: Kendi içimizdeki bu dengeleri ne kadar keşfedebiliyoruz? Kendimizi ne kadar tanıyor, fark ediyoruz? Çünkü ancak kendimizi tüm karmaşıklığımızla kabullenebildiğimizde, gerçek dönüşüm ve huzur mümkün olur.
“KUDUZ KÖPEK” – Hayrettin Çakmak
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.