38,8098$% -0.11
43,6588€% 0.65
51,9318£% 0.61
4.032,12%0,79
6.711,00%0,40
9.668,36%1,33
46 sporcuyla katılıp, altın ve gümüş madalya kazanamadığımız, sadece 3 bronz madalya ile tamamladığımız 1984 Los Angeles’tan beri altın madalya alamadığımız bir olimpiyat olmamıştı. 1984 sonrası yapılan her olimpiyata, en az 1 altın madalya ile veda etmiştik. 2024 Paris’te neden altın madalya alamadık? Çok güvendiğimiz boksörlerimiz Busenaz Sürmeneli kürsüye dahi çıkamazken, Buse Naz Çakıroğlu gümüş madalya alarak, başarısız oldu diyemesek de, altın beklentimizi karşılayamadığı için hayal kırıklığına sebep oldu. Voleybol, madalya beklediğimiz bir diğer spor dalıydı ancak yine eli boş döndük. 4 sporcuyla Paris 2024’e katılan 72 bin nüfuslu Dominika’nın altın madalyası var, 90 milyon nüfuslu ülkemizin altın madalyası yok. Bu başarısızlığın sebeplerini, başta Spor Bakanımız olmak üzere, devlet yetkilileri ele almalıdır. Japonya’da düzenlenen bir önceki olimpiyat oyunlarını, 2 altın, 2 gümüş, 9 bronz, toplamda 13 madalya ile 35. sırada tamamladıktan sadece 4 sene sonra ne değişti de, (yazının yazıldığı an itibarı ile) olimpiyatlarda 3 gümüş, 5 bronz, toplamda 8 madalyayla 64. sırada yer aldık? Ülkemizi, sporda, sanatta, bilimde, teknolojide, bir önceki seneden ve/veya turnuvadan daha ileriye taşımak için neler yapmamız gerektiğine elbette yetkililer kafa yoruyorlardır.
Spor kulüplerimizin amatör spor branşlarına gereken özeni göstermesi, gerekirse devlet tarafından teşviklerle desteklenmesi, sporcuların, idmandan uyku düzenine, diyet programından, gerekirse aile yaşantısına kadar bilimsel ve liyakat sahibi kişiler tarafından, her sporcunun ihtiyacı ölçüsünde belirlenmesi ve sporcular tarafından programa disiplinli şekilde uyulması gerekmektedir. Bu topraklar, nice şampiyonlar yetiştirecek potansiyele sahiptir. Sadece gençlerimizin o potansiyelinin, işinin ehli kişiler tarafından doğru yönlendirilip açığa çıkarılması ve başarının sürekli hale getirilmesi gerekmektedir. Başarının sürekli hale getirilmesinden kastım, sporcularımız bir turnuvada başarı sağladıktan sonra, amiyane tabirle şımarmamalı, başarı çıtasını daha yükseğe nasıl çıkarabileceğinin hesaplarını yapıp, ona göre çalışmalıdır.
Skandalların gölgesinde
Paris 2024’ün bir diğer akılda kalan olayı da, skandallarla anılacak olması. Cezayir’li kadın boksör Imane Khelif üzerinden başlayan yüksek testosteron (erkeklik hormonu) tartışmaları, daha sonra diğer kadın boksörler, Tayvanlı Lin Yu Ting ve Taylandlı Janjaem Suwannapheng ile devam etti. Peki neydi bu kadın sporcuların ortak noktaları?
Imane Khelif, 2023 Kadınlar Dünya Şampiyonası’nda gerekli uygunluk kriterlerini karşılayamadığı gerekçesiyle diskalifiye edilmiş bir boksör. Tıpkı Tayvanlı Lin Yu Ting gibi. Taylandlı Janjaem Suwannapheng’in durumu biraz daha farklı. Altın madalya beklediğimiz Busenaz Sürmeneli, Paris 2024 çeyrek final müsabakasında Suwannapheng’e yenilince, şampiyon ancak erkeğe yenilir diye mi düşünüldü bilinmez, sosyal medyada, bir erkek söylentisi dolaştı durdu ama ben şimdilik, 2023 yılında düzenlenen Kadınlar Dünya Boks Şampiyonası’ndan, yüksek testosteron sebebiyle diskalifiye edilen iki “kadın” boksörle ilgili düşüncelerimi aktaracağım.
Bir işyerine memur alınacağı zaman, bir memur adayı, ilk başvurusunda yeterli bulunmasa da, bir sonraki mülakatta daha sıkı çalışıp, bu sefer yeterli görülüp işe alınabilir. Bu değişim, kişinin elinde olan bir değişimdir. Bir de elimizde olmayan, değiştirmemizin mümkün olmadığı şeyler vardır. Parmak izimiz gibi, boyumuz gibi… İşte Cezayirli ve Tayvanlı boksörlerdeki durum tam da budur. Bir insanda testosteron fazlaysa, zamanla östrojen, testosterondan fazla olmaz. Bu, bilimsel bir gerçekliktir. Önümüzde böyle bir bilimsel done varken, sadece 1 yıl önce testosteron seviyesinin yüksekliğinden dolayı diskalifiye edilen sporcuların, 1 yıl sonra, en önemli spor organizasyonlarının başında gelen olimpiyat oyunlarına nasıl ve neden kabul edildiği araştırılmalıdır.
Dünyada LGBT lobisi olduğu yadsınamaz bir gerçektir. Kesin bir duyum veya bilgim olmamakla birlikte, bu sporcuların, kadın statüsünde müsabakalara kabul edilmelerinin sebebi LGBT lobisi olabilir. Zaman içinde konunun aydınlanacağını umuyorum.
Skandallarıyla ve başarısızlığımızla anılacak Paris 2024 Olimpiyat Oyunları geride kaldı. 2028 Los Angeles’a sıkı çalışıp, 2024’teki başarısızlığımızı unutmamız dileğiyle.
Barbaros SİRAL
Adımı çiçek koymuşlar
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.