Mutluluk sanatı – B. Eran Tapan

2

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Mutluluk her insan için farklı anlamlar ve tanımlar içermektedir. Kişilik, sosyal statü, kariyer planlaması planlaması hedefleri, sağlık, sorumluluklar, başarılar, deneyimlerimiz ve dışsal faktörlere göre farklılıklar göstermektedir.

Esasında insanoğlu şartların oluşmasını mutlu olmaya endeksleyerek büyük hata yapmaktadır. Şu işe gireyim, işimde yukseleyim, sevdiğim ile evleneyim, çok para kazanayım, güzel bir ev ve araba alayım, çocuk yapayım, çocuğumu iyi okullarda okutayım, çocuğumun geleceği için para da biriktireyim, çocuğumun iyi bir izdivaç yaptığını göreyim falan derken bir bakmışsınız yıllar su gibi akıp geçmiş.

Halbuki mutluluğun kendisi tüm bu uğraş ve hedeflerin içinde mücadele ederken yaşamın içindeki an’lardır.

İçinizdeki pozitif enerjiyi yüksek tutmak ve kendinizi sevmeniz gereklidir. Günlük yaşantı stres ve zorluklarla doludur ancak başarı bu stresi yönetebilmekten geçmektedir. Yani günlük yaşanan olumsuzlukları gece uykunuzu etkilememesini, ertesi güne taşımamayı sağlamak olmalıdır.

Zira stresi yönetemeyen kişiler bedensel hastalıklara açık hale gelecek, bağışıklık sistemleri çökecektir. Stresle başa çıkmak ve iç dinginliğinizi korumak problemlerle mücadele gücünüzü de arttıracaktır. Yaşanan her olumsuzluğu sizi gelecek hayatınızda güçlendirecek bir tecrübe olarak görün. Tecrübe zaten yaşanan olumlu veya olumsuz tatlı ve acı tecrübelerin toplamı değil midir? Bilgeliğin yolu yaşanmışlıklardır.

Şükretmeyi bilmek çok önemlidir. Bazılarımız bunu bir cenazeye gittiğinde veya bir hastane ziyaretinde fark eder, ve sağlığımıza ve sevdiklerimizin sağlığına şükrederiz. Bir saat geçtikten sonra yine dünyevi olaylara gereğinden fazla canımızı sıkıp, dert etmeye başlarız.

Hayata önce kendinizi severek ve pozitif enerjinizi kaybetmeden, hayattan zevk almaya çalışın. O zaman gündelik sıkıntılara rağmen daha önce fark etmediğiniz detayları fark etmeye başlayacaksınız.

Örneğin hayvan sevgisi sizi mutlu eder bilimsel olarak da mutluluk hormonu olan oksitosin salınımı da arttırır.

Algılarınız açıldığı için aynı manzarayı daha bir güzel görüp, çiçeklerin renklerindeki müthiş ahengi fark edersiniz.

Müzik dinleyip, sevdiğiniz dostlarınıza vakit ayırıp bol bol gülün. Bunları bilinçli yaptığınızda vücudunuzda olan seratonin, oksitosin ve dopamin hormonları daha çok salgılanır ve iç mutluluk seviyenizi yükseltir, dış problemlere karşı dayanıklılığınızı arttırır.

Yazımı bitirirken hayat felsefemde önemli yeri olan hayata bakış açımda yer edinmiş olan iki düşünce şeklini sizlerle paylaşmak istiyorum.

Birisi Bedri Dedemin sözünü uygularım. “Her ne olmuşsa olmuştur, ne olduysa en hayırlısı o’dur.” Olaylara karşı elimden gelen çabayı gösterdikten sonra aldığım sonucu kabullenirim, demek ki hayırlısı böyleymiş diyip önümdeki yeni mücadelelere ve hedeflere bakarım.

İkincisi ise çoğunuzun duymuş olduğuna inandığım aşağıdaki dizelerdir.
” Tanrım bana değiştirebileceğim şeyleri değiştirmek için CESARET, değiştiremeyeceğim şeyleri kabul etmek için SABIR, her ikisi arasındaki farkı bilmek için AKIL ver.”

Dünyada yaşadığımız tüm olumsuzluklara rağmen hayat güzel, yeter ki siz mutluluk penceresinden bakmayı başarın.

B. Eran TAPAN