34,7999$% 0.27
36,8294€% -0.07
44,4413£% -0.01
2.942,59%0,29
4.889,00%0,43
10.081,00%1,46
Günümüzde sıkça duyduğumuz bir söz var: “Akıl verme, para ver.” Bu ifade, aslında birçoğumuzun düşüncelerinin özeti gibi. Özellikle gençler arasında yaygın olan bu psikoloji, çoğunlukla “Bana akıl verme, benim maddi olarak desteğe ihtiyacım var” şeklinde kendini gösteriyor. Ancak bu bakış açısı, tecrübelerin kıymetini göz ardı etmekten öteye gitmiyor.
Tecrübeler Neden Değerli?
Her ne kadar maddi destek somut bir katkı sunsa da, bazen birinin deneyimlerinden çıkarılacak dersler paradan çok daha kıymetli olabiliyor. Tecrübe dediğimiz şey, aslında birinin zamanında bedelini ödediği bir yolculuğun sonucudur. Başkalarının hatalarını ve başarılarını dinlemek, kendi yolumuzda yön bulmamıza yardımcı olabilir. Örneğin, daha önce benzer zorluklarla karşılaşmış birinin anlattıkları, bize yalnızca zaman kazandırmakla kalmaz; aynı zamanda bizi olası hatalardan korur.
Gençler arasında gözlemlediğim bir şey var: Maddi destek genellikle daha cazip gelirken, tecrübeye dayalı öneriler çoğu zaman göz ardı ediliyor. Ancak tecrübeye değer vermemek, uzun vadede büyük bir fırsatı kaçırmak anlamına gelebilir. Çünkü tecrübeler, bir yol haritası gibi, belirsizlikleri aydınlatabilir.
Akıl Vermek vs. Üstün Görme Tavrı
“Akıl verme, para ver” diyenlerin çoğu zaman farkında olmadıkları bir nokta da var: Bu düşünce, bazen karşıdakini değersizleştiren bir bakış açısına dönüşebiliyor. Sanki karşı tarafın paylaştığı tecrübe, katkı sunacak kadar önemli değilmiş gibi algılanıyor. Ancak burada sorgulanması gereken bir şey var: Neden birisinin fikirlerine değer vermiyoruz? Belki de tecrübelerini dinlemeyi öğrenmek, kendi gelişimimiz için büyük bir adım olabilir.
Düşünce Kalıplarını Değiştirmek
Evet, bazen maddi destek şarttır; özellikle de bir proje hayata geçirilirken. Ancak sadece maddi destek beklemek ve tecrübelere sırt çevirmek, uzun vadede kendimize yapacağımız en büyük kötülüklerden biri olabilir. Çünkü başkalarının yaşadıklarından öğrenmek, bizi gelecekte daha güçlü ve bilinçli kılar.
Özellikle gençler arasında yaygın olan “Bana para ver, akıl verme” yaklaşımını değiştirmek, hayat boyu öğrenmeye açık olmayı gerektirir. Birinin yolculuğunu dinlemek, onun tecrübelerinden ders çıkarmak ve öğrendiklerimizi hayatımıza entegre etmek, bize paranın satın alamayacağı bir bilgelik sunar.
Bir dahaki sefere “Akıl verme, para ver” diyen birine rastladığınızda ya da kendiniz bu düşünceye kapıldığınızda bir an durun ve düşünün: Acaba gerçekten ihtiyaç duyduğumuz şey, paradan çok bir tecrübe mi? Çünkü bazen bedel ödeyerek elde edilen bilgeliğin, en iyi yatırımlardan biri olduğunu fark edersiniz.
Serap BİNGÖL
Sarı saçlım mavi gözlüm kovboyum – Hayrettin Çakmak
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.