DOLAR

35,9232$% -0.02

EURO

37,4279% -0.01

STERLİN

44,7691£% -0.45

GRAM ALTIN

3.291,56%-0,38

ÇEYREK ALTIN

5.422,00%0,42

BİST100

9.842,15%1,26

İstanbul HAFİF YAĞMUR
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a
Detaylı bilgi için tıklayın
Detaylı bilgi için tıklayın
Detaylı bilgi için tıklayın
Detaylı bilgi için tıklayın

Affetmek ve özgürlük – Selda İyiekmekçi (Erdoğan)

Detaylı bilgi için tıklayın
Detaylı bilgi için tıklayın
Detaylı bilgi için tıklayın

Bugün sizinle, okurken içimde birçok duyguyu harekete geçiren, adeta bir içsel yolculuğa çıkmamı sağlayan bir kesiti paylaşmak istiyorum. Satırlarında kaybolurken, aslında kendi hayatımdaki bazı kırılma noktalarını, taşıdığım yükleri ve içimdeki çözüm bekleyen düğümleri fark ettim. Belki siz de bu sözlerin derinliğinde kendinizden bir parça bulursunuz.

#

“Kendilerini sevmekte zorlanan insanlar, neredeyse her zaman bağışlamaya yanaşmazlar. Çünkü bağışlamak, o özel kapıyı kapatmak anlamına gelir. Ama bağışladığımızda ve serbest bıraktığımızda, omuzlarımızdan yalnızca büyük bir yük kalkmaz; aynı zamanda kendimize bir sevgi kapısı açılır. İnsanlar sık sık, ‘Oh, omuzlarımdan büyük bir yük kalktı’ derler, çünkü gerçekten de çok uzun zamandır taşıdıkları bir yükten kurtulmuşlardır. Dr. John Harrison, kişinin kendini ve ebeveynlerini bağışlamasının, antibiyotiklerden daha fazla hastalığı iyileştirebileceğini söyler. Bağışlamadığımızda, kendimizi geçmişe bağlar ve geçmişin içinde sıkışırız. Geçmişte sıkışıp kaldığımızda ise şimdide yaşayamayız. Şimdide yaşayamadığımız takdirde, nasıl görkemli ve parlak bir gelecek yaratabiliriz ki? Geçmişin eski çöpleri, gelecekte daha fazla çöp yaratır…”

Bu satırları okurken gözlerimi kapatıp düşündüm. Hayatımda beni geçmişe bağlayan neler var? Hangi olaylar ya da kişiler, bugünümü yaşamamı zorlaştırıyor? İtiraf etmeliyim ki, zaman zaman hepimiz bu soruların cevabından kaçıyoruz. Çünkü yüzleşmek, bazen yükü taşımaktan daha zor geliyor. Ancak gerçek şu ki, geçmişle yüzleşmeden geleceğe yürümek neredeyse imkânsız.

Bağışlamanın en zor kısmı, onun bir anda gerçekleşmediğini kabullenmek. Bir gün uyanıp “Artık her şeyi affettim” demek kolay değil. Bağışlama, bir süreç. Bu süreçte, belki birkaç adım atarsınız, sonra bir gün durup geri dönersiniz. Ama önemli olan, bu yolculuğa başlamış olmanız.

#

Bana göre bağışlamanın ilk adımı, duygularımızı tanımaktan geçiyor. Kırgınlıklarımızı, kızgınlıklarımızı, hatta kendimize duyduğumuz öfkeyi kabul etmeden ilerleyemeyiz. Bir keresinde çok sevdiğim bir dostumla yaşadığım bir tartışmayı hatırlıyorum. Günlerce onun bana haksızlık yaptığını düşündüm. Ama bir gün, oturup içimi döktüğümde fark ettim ki asıl yüküm, ona değil, kendi içimde büyüttüğüm yanlış anlamalardı. Bunu fark etmek beni hem şaşırttı hem de rahatlattı.

Detaylı bilgi için tıklayın

Eğer birine ya da kendinize karşı bağışlayıcı olmayı zor buluyorsanız, bunu küçük adımlarla deneyebilirsiniz. Örneğin, yazmak harika bir başlangıçtır. Kimseye göstermeyeceğiniz bir defter alın ve hissettiklerinizi yazın. Yazarken duygularınızın yavaşça yüzeye çıktığını, onları artık taşımanıza gerek kalmadığını fark edeceksiniz.

Bağışlamanın en güçlü yanlarından biri de kendimize karşı bir merhamet kapısı açmasıdır. Kendimize, “O zaman elimden gelen buydu” diyebilmek, en insancıl adımlardan biridir. Hepimiz geçmişte hatalar yaptık, yanlış kararlar aldık. Ama bu hatalar, bugünkü güçlü yanlarımızı inşa etti.

Dr. John Harrison’ın dediği gibi, bağışlama yalnızca ruhu değil, bedeni de iyileştiriyor. Çünkü bağışlamadığımız her an, bedenimizde bir stres ve gerilim olarak birikiyor. Bunu fark ettiğimde, geçmişteki yüklerimi bırakmanın aslında fiziksel bir rahatlama da getirdiğini hissettim.

Unutmayın, bağışlama bir lütuf değildir. O, kendimize sunduğumuz bir özgürlük armağanıdır. Bugün, bu armağanı hayatınıza dahil etmeye başlayabilir misiniz? Belki birine, belki kendinize… İçinizde taşıdığınız hangi yükü artık bırakmaya hazırsınız? Gelin, bu yolculukta birbirimize eşlik edelim. Çünkü hayat, yüklerimizi bıraktığımızda daha hafif ve daha anlamlı hale geliyor.

Detaylı bilgi için tıklayın

Selda İYİEKMEKÇİ (ERDOĞAN)

Detaylı bilgi için tıklayın
Detaylı bilgi için tıklayın

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.

Sıradaki haber:

Kılıç şov darbe virüsüdür – Hayrettin Çakmak

#

HIZLI YORUM YAP

Detaylı bilgi için tıklayın

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.